Duyuru: Bildiri / Poster özetlerinin gönderilmesi için son tarih 21 Eylül 2018'e kadar uzatılmıştır.

Türkiye kırsal yörelerinde halkın en önemli geçim kaynaklarından birisi hayvancılıktır. Hayvansal üretim büyükbaş (et ve süt sığırcılığı, mandacılık) ve küçükbaş (koyunculuk ve keçicilik) hayvan yetiştiriciliği olarak iki şekilde yapılmaktadır. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği devletin teşvik ve destekleri ile entansif ve yarı entansif şekilde ölçek ekonomisini yakalamış ve endüstriyel üretim şekline dönüşmüştür. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde de maki ve mera alanlarında yıllardan beri yapılan geleneksel salma hayvancılık veya ekstansif üretim şekli ile günümüzde halen önemini korumaktadır. Bu tür küçükbaş hayvan üretim şekli sadece ülkemizde değil Akdeniz’e komşu ülkelerde yaygın olarak yapılmakta olup, yerel toplumların geleneksel yaşam biçimine dönüşmüştür.

Akdeniz’in kuzeyinde yer alan ülkelerde (Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya vd.) koyun ve keçi yetiştiriciliği olarak yapılan bu hayvansal üretim şekli, Akdeniz’in güneyinde yer alan ülkelerde (Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’ta) hem gücünden hem de et ve sütünden yararlanılan bir tür olan “deve yetiştiriciliği” üretim sistemine katılımı ile çeşitlenmekte ve zenginleşmektedir.

Akdeniz çevresinde geleneksel olarak yapılan küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde konargöçer yaşam sürdüren yerel toplumların önemli bir yeri vardır. Öyle ki bu yaşam şekli Akdeniz’in kuzeyinde yer alan gelişmiş ülkelerde bile (Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya’da), ülkelerin gelişim süreçleri içinde ortadan kalkmamış olup, halen devam ettirilmektedir. Aslında, hayvancılık yapan konargöçer toplumlar hayvanlarına ot ve yem veren mera ve otlak alanlarının arayışı ile sürekli hareket halindedir. Akdeniz Bölgesi’nde yer alan ülkelerin kırsal yörelerinde yapılan geleneksel küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, yerel toplumların gıda güvenliğini sağladığı gibi, ekolojik ve doğal üretim yapılması sebebi ile elde edilen ürünlere yönelik talepler hızla artmış, sadece ülke içi değil, ülke dışından da talep edilen ürünler haline gelmiştir.

“1. Uluslararası Akdeniz Ülkeleri Silvopastoral Sistemler ve Konargöçer Toplumlar Sempozyumu” nun amacı; temel bilimler, doğa bilimleri, sosyal bilimler, mühendislik, teknoloji, özellikle tarım ve ormancılık alanlarında çalışmalar yapan araştırmacı ve akademisyenleri bir araya getirerek çalışmalarını ve deneyimlerini paylaşmalarına katkıda bulunmaktır. Sempozyuma poster, özet ve tam metin çalışmalarınızla başvuruda bulunabilirsiniz. Sempozyumun sunum dili İngilizce ve Türkçedir. Özet bildiri ve posterler İngilizce olarak hazırlanacak ve sempozyum esnasında basılı özet bildiri kitabı olarak verilecektir. Sempozyumda sunulan özet ve poster bildirilerin tam metni İngilizce veya Türkçe olarak hazırlanabilir. Sempozyumun sonunda tam metin olarak sunulan bildiriler ile özet metin ve poster olarak sunulan fakat daha sonra tam metinleri gönderilen bildiriler sempozyum kitapçığında basılacaktır.

Bu sempozyum kapsamında; Akdeniz Ülkelerinde geleneksel küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde kısıtlar, olanaklar ve fırsatlar tartışılacaktır. Batı Akdeniz Bölgesinde hayvancılıkla uğraşan konargöçer toplulukların sosyal siyasal ve ekonomik yönleri ve göç yolları sempozyum tartışma konuları arasındadır. Öte yandan, Akdeniz Bölgesinde geleneksel olarak yapılan silvopastoral üretim sistemleri, kırsal yoksulluğun azaltılmasında küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin rolü, kuraklık ve küresel ısınmanın etkilerinin azaltılmasında Batı Akdeniz Bölgesi maki alanlarının otlatma amaçlı sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir keçi yetiştiriciliğinin yapılabilme çerçevesi gibi konular sempozyum gündeminde yer almaktadır. Ayrıca, ormanların korunması ve orman yangınlarının önlenmesinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin önemi, Batı Akdeniz Bölgesinde sürdürülebilir küçükbaş hayvancılık için uygun mevzuat ve politikalar sempozyumda tartışılacak konular arasındadır.